PKK militanlığından “barış şehitliğine”

PKK yanlısı siyasetin tanınmış ismi Önder’in ölümünün ardından canlı yayınlanan tören ve matem konusunu yazarımız ele alıyor.

PKK militanlığından “barış şehitliğine”

4 Mayıs 2025   A. Galip Gümüşdere

Dün hayatını kaybeden Önder silahlı terörün siyasetin ana unsuru olduğunu esas alan Leninist PKK ve Öcalan ideolojisine  bağlı bir siyasetçiydi. Edebiyat, sinema ve televizyon yoluyla PKK ideolojisine zemin sağlayıcı çalışmalar yaptıktan sonra köşe yazarlığına ve nihayetinde parlamento sandalyesine erişti. Önder’in kan ve cinayete, esrar ticareti ve cana kasteden haraç toplama operasyonlarına dayalı PKK siyasetine bağlı olmasına ve siyasi hayatının PKK’nın parlamento kolu olan adı sürekli değişen partilere dayanmasına rağmen son dönemde Cumhur İttifakının bir anda ikinci çözüm sürecini başlatması üzerine milli kahraman derecesine yükseltildi.

TBMM Başkanvekili Önder için İstanbul’un sanat ve konser merkezi AKM’de bu sabah başlayan yarı devlet töreni seviyesinde bir anma töreni düzenlendi. Kalp rahatsızlığı nedeniyle 18 gündür tedavi gördüğü hastanede dün vefat eden Önder’in tabutu AKM’deki sahneye İslamiyet dışı yeni modaya uygun alkışlarla getirildi. Türk bayrağına sarılı tabutun önüne Önder’in fotoğrafı ve çiçekler yerleştirildi. Kapasite nedeniyle salona alınamayan bazı katılımcıların AKM çevresinde beklediği törende, Önder’in konuşmalarının yer aldığı videolar gösterildi. Canlı yayınlardan acılı sesli televizyon spikerlerinin sesiyle tören halka aktardı.

Televizyonlarda matem yayınları

Hastanede hayatını kaybeden TBMM Başkanvekili ve DEM Parti İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder için Atatürk Kültür Merkezi’nde düzenlenen anma törenine, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, CHP Genel Başkanı Özgür Özel, TBMM Başkanvekili ve MHP İstanbul Milletvekili Celal Adan, İstanbul Valisi Davut Gül, DEM Parti Van Milletvekili Pervin Buldan, DEM Parti’li Ahmet Türk, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanvekili Nuri Aslan, çok sayıda milletvekili, bazı sanatçılar ve vatandaşlar katıldı.

Tören, Önder’in kızı Ceren Önder Kandemir ve Tülay Hatipoğulları başta olmak üzere bazı katılımcıların konuşmalarıyla başladı. Tuncay Bakırhan eşcinsel yazar Murathan Mungan’dan alıntı yaparak Önder’in barışseverliğine yönelik konuşmasını yaptı. Bakırhan “barışa ve halklara adadın”, “Fırat Marmara’ya akacak” , “bu ülkeyi yarım bırakmayacağız” gibi sloganlarla konuşmasını tamamladı.

Pervin Buldan da Önder’i “kürt halkının dostu” diye uğurladı, “bu ülkeye mutlaka barışı getireceğiz” diye konuştu. Kan ve katliama dayalı olan PKK zihniyetinin “barış” parolası Marksist-Leninist partinin zaferi anlamına geliyor. Zafer de Abdullah Öcalan’ın 1980’lerde açıkladığı bütün Türkiye’nin PKK hakimiyetine girmesi.

Görünen köy kılavuz istemez

Daha önce 2014 yılında başlayan Birinci Açılım sürecin iyi hatırlıyoruz. PKK ve onu destekleyen İsrail, Neo-Con’lar, yabancı istihbaratların etkisindeki aralarında Ahmet Hakan, Sevilay Yılman Yükselir gibi çok sayıda ismin destek vermenin ötesinde, barajı aşması için PKK’nın o dönemki siyasi kanadına oy vereceklerini belirtmeleri yaşanırken, Öcalan’ın mektubu Diyarbakır’da Nevruz’da meydanlarda ayrılıkçı sol şarkıcıların konserleri eşliğinde okunurken, Ahmet Davutoğlu AK Parti CHP PKK koalisyonu kurma görüşmeleri yaparken bir yandan da PKK asla silah bırakma niyetinde olmadan hızla Güneydoğu şehirlerinde iş makinalarıyla hendekler kazıyor, aklınca bir iç savaşa hazırlanıyordu.

Birinci Açılım hüsranla sonuçlandı, verilen sözlerin hepsinin bir zaman kazanma taktiği olduğu anlaşıldı. İkinci Açılım da farklı olmayacaktır. Bunun bir zaman kazanma taktiği olduğu açık. Bu nedenle, devletin de bir taktiği olmalı, inanıyoruz.

Bütün bunların arasında PKK ve onun adı değişen parlamento kollarının üyelerinin, milli kahramanlar, iyi insanlar, barış adamları olarak sunulması yanlış.

Tuncay Bakırhan’ın 1970’li yıllarda Sovyetler Birliği ideolojisinden İsveç Sosyalizmine geçen Yaşar Kemal’, kaynak gösterirken Önder için söylediği “Fırat’ın Marmara’ya akması” konusunda da denebilecek şey, Bursa, Kocaeli, Yalova, İstanbul, Tekirdağ’a bakılırsa zaten “Fırat Marmaraya akmakta“. Hem de şarıl şarıl müsilaj misali akmakta. İnşaat şirketleri, eğlence merkezleri, kültür merkezleri, artist ajansları, dövmeciler, mağazalar, tabip odaları, şehir uzlaşmalı belediye örgütleri, otoparklar, yenidoğan üniteleri, Marksist-Leninist PKK dağ kadrolarının, onlara düzenli haraç yollayanların denetiminde.

İki taraftan övgü

Türkiye’de hemen her kesimin şimdi Önder’ş, PKK’nın TBMM kanadını el üstünde tutmasının iki kaynağı var. Birinci kaynak AK Parti ve MHP’den oluşan Cumhur İttifakı ve iletişim koordinasyonunda rolü artan İletişim Başkanlığı’nın şu dönemde tıpkı 2014-2015 dönemi gibi bu kadroları aklaması, yüceltmesi. İkinci kaynak ise medyada ve sanat dünyasında kesin ağırlık sahibi Türkiye’nin tarih, halkı ve dininin karşısında olan, bu kökten gelip PKK’ya sempati duyan, 2015’te Teşvikiye oyu vermiş, Gezici zihniyette pusuda bekleyen eski tüfekler.

Bu ikisinin dışında kalanlar kenarda köşede kalmış sesler.

Toplumun sağduyusunun kenarda köşede kalmış sesleri.

İLK YORUMU SİZ YAZIN

Hoş Geldiniz

Üye değilmisiniz? Kayıt Ol!

Hemen Hesabını Oluştur

Zaten bir hesabın mı var? Giriş Yap!

Şifrenizi mi Unuttunuz

Kullanıcı adınızı yada e-posta adresinizi aşağıya girdikten sonra mail adresinize yeni şifreniz gönderilecektir.