İslamofobi artık nefret suçu olmalı

Müslüman kuruluşlara göre tek tanımda uzlaşılamaması nefret suçlarını görünmez kılıyor

İslamofobi artık nefret suçu olmalı

21 Kasım 2025

İngiltere’de Müslümanları temsil eden kuruluşlar, üzerinde uzlaşı sağlanmış resmi “İslamofobi” tanımının bulunmamasının, ülkede artan nefret suçlarının tespiti ve raporlanmasını zorlaştırdığını belirterek, hükümeti net tanım açıklamaya çağırdı. İngiltere’de Müslüman toplumu temsil eden kuruluşlardan Britanya Müslüman Konseyi ve Cordoba Vakfı temsilcilerinin İslamofobi tartışmalarına ilişkin değerlendirmelerine yer verildi.

İngiltere İçişleri Bakanlığının son yayımladığı verilere göre İngiltere ve Galler’de Müslümanları hedef alan nefret suçları, son bir yılda yüzde 20 arttı. Bu veriler, Müslümanlara yönelik hem ırkçı hem de dini gerekçeli saldırıların arttığını ortaya koydu. Hristiyanlardan sonra en büyük dini grubu Müslümanların oluşturduğu İngiltere’de “İslamofobi” kavramı, halen resmi tanıma sahip değil ve üzerinde uzlaşma sağlanmış bir tanım da bulunmuyor.

İngiltere hükümeti, uzun süredir tartışma konusu olan “İslamofobi” kavramına ilişkin yeni bir tanım oluşturmak amacıyla 28 Şubat’ta Müslüman toplulukların temsilcileri, akademisyenler ve bağımsız uzmanlardan oluşan çalışma grubunun kurulduğunu duyurdu. Grup, aylarca süren çalışmaların ardından konuya ilişkin hazırladığı raporu geçen ay hükümete teslim etti. Rapor üzerinde değerlendirmelerini sürdüren İngiltere hükümeti, yeni tanımın, ülkede konuya ilişkin uzun yıllardır süren anlaşmazlıkları sonlandırmayı ve Müslümanların maruz kaldığı ayrımcılıkla mücadelede daha net çerçeve sunmayı hedeflediğini açıkladı.

Ülkede Müslüman toplumu temsil eden kuruluşlar, İslamofobi’ye ilişkin resmi tanımın hala yapılmamasının, maruz kalınan ayrımcılığın doğru kayda geçmesini engellediğini belirterek, hükümete bir an önce adım atması çağrısında bulundu. İngiltere’deki Müslümanları temsil eden en büyük sivil toplum platformu Britanya Müslüman Konseyi, resmi İslamofobi tanımının bulunmamasının, hem Müslümanlara hem de Müslüman zannedilen diğer topluluklara yönelik nefret suçlarının görünmez kalmasına yol açtığını dile getirdi. Konsey, bir toplumsal sorunun tanımlanmaması halinde tıpkı ismi konulmamış hastalık gibi gözden kaçtığına ve doğru şekilde raporlanamadığına işaret etti, aşırı sağ düşünce kuruluşları ve milletvekillerinin İslamofobi’nin resmi tanımının ortaya konulmasına karşı çıkmasının arkasında “İslamofobi üzerinden kurulan endüstri”nin bulunduğunu savundu. Ülkede bazı siyasetçiler, kariyerlerini İslamofobi söylemiyle inşa ediyor.

İslam dünyası ile Batı arasındaki entegrasyonu geliştirmeyi amaçlayan Londra merkezli bağımsız düşünce kuruluşu Cordoba Vakfı da resmi İslamofobi tanımı olmadığı için nefret suçlarının kayıtlara geçmeyebileceği uyarısında bulundu, tanımın hazırlanması sürecinde hükümetin Müslüman topluluklarla yeterli istişarede bulunmadığına işaret ederek, ırkçılık karşıtı vakıf “The Runnymede Trust” gibi bu alanda uzman kurumların bile sürece sınırlı dahil edildiğine dikkati çekti. Vakfa göre hükümetin önde gelen Müslüman kuruluşlarla istişare etmesi gerekiyor. Vakıf da bazı gruplar ve parlamenterlerin resmi İslamofobi tanımına karşı çıkmasının arkasında “siyasi irade eksikliğinin ve çıkar ilişkilerinin” bulunduğunu savunmakta.

İngiliz Müslümanlar, ülkedeki en büyük ikinci ve en hızlı büyüyen dini azınlık. Son nüfus sayımına göre ise İngiliz toplumu artık Hristiyan değil çünkü çoğu insan artık kiliseye gitmiyor. İngiltere İçişleri Bakanlığının son yayımladığı verilere göre, İngiltere ve Galler’de Müslümanları hedef alan nefret suçları son bir yılda %20 arttı. Söz konusu veriler, Müslümanlara yönelik hem ırkçı hem de dini gerekçeli saldırıların arttığını ortaya koydu.

İşçi Partili milletvekilinin isyanı

İngiltere’de 25 yıldan bu yana İslamofobi ile mücadele eden iktidardaki İşçi Partisi Milletvekili Khan da geçen ay İngiltere Başbakanı Keir Starmer’a mektup yazarak, hükümetin, çalışma grubunun hazırladığı İslamofobi tanımını resmi olarak kabul etmesi çağrısında bulundu. Khan, mektupta, Britanyalı Müslümanlara güvence verilmesi, artan nefret suçlarıyla mücadele edilmesi ve hükümetin somut adım atması gerektiğini de belirtti. İngiliz Müslüman Milletvekili Khan, İngiltere’de yıllardır resmi bir İslamofobi tanımı benimsenmemesini eleştirerek, gecikmenin artık kabul edilemez olduğunu söyledi. Khan, İslamofobik nefret suçlarının 2023’ten bu yana yüzde 92 arttığını, bu yıl din temelli nefret suçlarının yüzde 45’inin Müslümanlara yönelik olduğunu aktardı.

İngiliz milletvekili, “Hükümetin, bu ülkedeki her vatandaşa sahip çıkma sorumluluğu var. Antisemitizmin tanımı var. Peki İslamofobinin neden yok? Kendileri bir çalışma grubu kurdu ve bu grup bir tanım ortaya koydu. Bu tanım şu anda onların elinde. Artık gecikmeden buna devam etmeleri ve bu tanımı kabul etmeleri gerekiyor.” dedi. Resmi bir İslamofobi tanımı bulunmamasının nefret suçlarının tespit ve raporlanmasını zorlaştırdığına işaret eden Khan, hükümete “acil adım atma” çağrısı yaptı.

Khan, herkesin eşit muamele görmesi gereken bir toplumda ayrımcılığın bedelini tüm toplumun ödediğini vurgulayarak, “Müslüman toplumu uzun süredir bunun en öncelikli sorun olduğunu söylüyor. Hükümetin kendi kurduğu çalışma grubu bir tanım hazırladı artık gecikmeden kabul edilmesi gerekiyor.” diye konuştu. Khan, resmi bir tanımın, kurumların nefret suçlarını değerlendirebilmesi için ortak ölçüt oluşturacağının altını çizdi. Önceki Muhafazakar Parti hükümetlerinin 14 yıl boyunca İslamofobi kavramını dahi telaffuz etmediğine değinen Khan, bunun tanım oluşturma sürecini yıllarca geciktirdiğini söyledi.

 

İLK YORUMU SİZ YAZIN

Hoş Geldiniz

Üye değilmisiniz? Kayıt Ol!

Hemen Hesabını Oluştur

Zaten bir hesabın mı var? Giriş Yap!

Şifrenizi mi Unuttunuz

Kullanıcı adınızı yada e-posta adresinizi aşağıya girdikten sonra mail adresinize yeni şifreniz gönderilecektir.