Güney Kore’de eski Devlet Başkanı Yoon Suk Yeol’ün görevden azledilmesinin ardından yapılan seçimi ana muhalefet adayı Lee Jae-myung kazandı
4 Haziran 2025
Güney Kore’de darbe girişiminde bulunan eski Devlet Başkanı Yoon Suk Yeol’ün görevden azledilmesinin ardından yapılan seçimi, ana muhalefetteki Demokratik Partinin adayı Lee Jae-myung kazandı. Merkez sol adayı Lee daha önceki seçimleri kaybetmişti. Resmi sonuçlara göre, Lee oyların %49,42’sini kazanırken, iktidardaki merkez sağ Halk Gücü Partisi adayı Kim Moon-soo %41,15 oy aldı.
Seçimler, devlet başkanının azli sebebiyle düzenlendiğinden yeni seçilen Devlet Başkanı Lee, geçiş süreci olmadan, derhal görevine başladı. Lee, başkomutanlık dahil devlet başkanlığı yetkilerini, Devlet Başkanlığına vekalet eden Başbakan Yardımcısı ve Eğitim Bakanı Lee Ju-ho’dan devraldı ve Ulusal Meclis’te yemin etti.
Eski Devlet Başkanı Yoon Suk Yeol, 3 Aralık 2024’te “muhalefetin devlet karşıtı aktivitelere karıştığı” gerekçesiyle sıkıyönetim ilan etmiş ancak Meclisin bu kararı kaldırması ve Bakanlar Kurulunun onayıyla geri adım atmak zorunda kalmıştı. Ulusal Meclisin 14 Aralık 2024’te yaptığı oylamada azli istenen Yoon, Anayasa Mahkemesinin hakkında vereceği karara dek geçici olarak görevden uzaklaştırılmıştı.
Anayasa Mahkemesi, yargılamanın ardından 4 Nisan’da verdiği kararda Ulusal Meclisin azil istemini kabul ederek, Yoon’un sıkıyönetim ilanı nedeniyle görevden alınmasını onaylamıştı. Mahkeme, yeni devlet başkanını belirlemek üzere erken seçimlerin 60 gün içinde yapılmasına karar vermiş ve kabine 3 Haziran’ı seçim tarihi olarak belirlemişti.
Asya’da Güneydoğu Asyadaki çoğunluk Hristiyan Filipinler ve Doğu Timor Kore haricinde en yüksek oranda Hritiyana sahip Güney Kore’de nüfusa oranı üçte birden az olmasına rağmen etkileri çok olan Hristiyanlar arasında özellikle ABD ile siyasi ilişkileri çok kuvvetli olan Evangelist tarikatların darbe girişiminde faal oldukları ve girişimin başarısızlığına rağmen darbeci başkana desteklerini devam ettirdikleri bilinmekte. Türkiye’deki anti-Komünizm kisvesindeki Gladio teşkilatına bağlı FETÖ gibi Türkiye’ye 1970’lerde çok benzer olan Güney Kore’de de çok benzer oluşumlar kurulmuş, çeşitli derin devlet dini cemaatleri vasıtasıyla toplumda kontrol sağlanmıştı. Bu gruplar tam demoktasiye geçiş ardından kaybettikleri güçlerini geri istiyorlar.
Türkiye ve Kore 1970’li yıllarda ekonomi, sanayii, teknoloji ve kişi başına milli gelir olarak hemen hemen aynı konumdayken, 1980’li yıllarda Hyundai, Samsung gibi geleneksel büyük Kore holdinglerinin küresel pazarlara açılması ve dönüşümü başarmasına rağmen Koç, Sabancı gibi geleneksel büyük Türk holdinglerinin sağlamcı davranıp bu açılımı yapamaması sonucu aradaki makas büyüdü. Özellikle 2003-2013 arası Türkiye’nin hızlı büyümesine rağmen şu anda Güney Kore kişi başına milli geliri Türkiye’dekinin iki buçuk katı düzeyinde.