AK Parti 10. yargı paketiyle pek çok düzenleme yaparken, genel af yerine infaz düzenlemeleri getiriyor
30 Mayıs 2025
AK Parti milletvekillerinin imzasını taşıyan Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda DeÄŸiÅŸiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, TBMM BaÅŸkanlığı’na sunuldu. Kamuoyunda “10. Yargı Paketi” olarak anılan düzenlemeyle Anayasa Mahkemesinin iptal kararı uyarınca İcra ve İflas Kanunu’nda deÄŸiÅŸikliÄŸe gidiliyor.
Anadolu Ajansı’nın yayınladığı haberlere göre istinaf ve temyiz yoluna baÅŸvuru ve incelemede, davanın açıldığı veya ÅŸikayet baÅŸvurusunun yapıldığı parasal sınırlar esas alınacak. İstinaf ve temyize baÅŸvuruda esas alınan parasal sınırda yeniden deÄŸerleme nedeniyle meydana gelen artışın, bölge adliye mahkemesinin kaldırma veya Yargıtayın bozma kararları üzerine yeniden verilen kararlar hakkında uygulanmaması ve ilk karar tarihinde geçerli olan parasal sınırların esas alınmasına yönelik hüküm yürürlükten kaldırılacak.
Anayasa Mahkemesinin iptal kararı doÄŸrultusunda Noterlik Kanunu’nda yapılan deÄŸiÅŸikliÄŸe göre, noterlere, sıfat ve görevlerinin gereklerine uymayan hal ve hareketlerinin tespit edilmesi üzerine durumun niteliÄŸine ve eylemin ağırlık derecesine göre disiplin cezalarından biri verilecek. Noterlere yönelik uyarma, kınama, para cezası, geçici olarak iÅŸten çıkarma ve meslekten çıkarma cezalarını gerektiren fiiller ayrı ayrı gösterilerek, hangi hallerde uygulanacakları hüküm altına alınıyor. Meslekten çıkarma hariç olmak üzere disiplin cezalarında, nitelik ve ağırlık itibarıyla hükümde belirtilen eylemlere benzer eylemlerde bulunma hali de ilgili disiplin cezasını gerektirecek eylem olarak tanımlanıyor.
Kanun’daki “Eski cezaların etkisi” hükmünün baÅŸlığı, “Bir üst veya alt derece disiplin cezasının uygulanması ve zamanaşımı” olarak deÄŸiÅŸtiriliyor. Buna göre, hakkında herhangi bir disiplin cezası verilen noterin bu cezanın kesinleÅŸme tarihinden itibaren 5 yıl içinde disiplin cezası verilmesini gerektiren yeni bir fiil iÅŸlemesi halinde, bu fiil için Kanun’da öngörülen disiplin cezasının bir derece ağır olanı uygulanacak.
İlk defa disiplin cezası verilmesini gerektiren bir fiil işleyen ve geçmiş hizmetleri sırasında çalışmaları olumlu olan notere, meslekten çıkarma cezasını gerektiren durumlar hariç olmak üzere, verilecek disiplin cezasından bir derece hafif olanı uygulanabilecek. Meslekten çıkarma cezasını gerektiren eylemler hariç olmak üzere, disiplin soruşturmasını gerektiren eylemlerin öğrenilmesinden itibaren 3 yıl geçmiş olması halinde disiplin soruşturması açılamayacak, disiplin cezasını gerektiren eylemin işlendiği tarihten itibaren 5 yıl geçmiş olması halinde ise disiplin cezası verilemeyecek. Disiplin cezasını gerektiren eylemle ilgili olarak aynı zamanda ceza soruşturması veya kovuşturması açılmışsa ceza kanunlarında belirlenen zamanaşımı süreleri uygulanacak. Disiplin Kurulu tarafından kovuşturma sonucunun beklenmesine karar verilmesi halinde mahkeme kararının kesinleşmesinden itibaren bir yıl geçmekle ceza verme yetkisi zamanaşımına uğrayacak.
Söz konusu düzenlemelere uyum saÄŸlamak amacıyla Kanun’un “Yasaklara aykırı harekette bulunmak” hükmü yürürlükten kaldırılıyor ve noterlikler ortak cari hesabına iliÅŸkin ortak iÅŸlemlere ait gelir tutarının ortak hesaba yatırılacak kısmını süresi içinde yatırmayan noterlere yönelik cezada deÄŸiÅŸikliÄŸe gidiliyor.
Anayasa Mahkemesinin kararı doÄŸrultusunda İdari Yargılama Usulü Kanunu’nda deÄŸiÅŸiklik yapılıyor. Buna göre, Danıştay, idare ve vergi mahkemelerinde açılan ve Kanun’da belirtilen ÅŸartları taşıyıp duruÅŸma yapılmasının zorunlu olduÄŸu davalar ile istinaf veya temyiz yoluna baÅŸvurulabilecek kararların belirlenmesinde, davanın açıldığı tarihteki parasal sınır esas alınacak.
Türk Ceza Kanunu’nda yapılan deÄŸiÅŸiklikle suça teÅŸebbüs halinde faile ağırlaÅŸtırılmış müebbet ve müebbet hapis cezaları yerine verilecek süreli hapis cezasının alt ve üst sınırı artırılıyor. Buna göre, suça teÅŸebbüs halinde faile, meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığına göre ağırlaÅŸtırılmış müebbet yerine 13 yıldan 20 yıla kadar hapis cezası verilirken, bu süre 14 yıldan 21 yıla kadar; müebbet yerine 9 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası öngören hükümdeki süre ise 10 yıldan 18 yıla kadar ÅŸeklinde düzenleniyor.
Kasten yaralama suçuna ilişkin hapis cezası sürelerinde de artışa gidiliyor. Kasten başkasının vücuduna acı veren veya sağlığının ya da algılama yeteneğinin bozulmasına neden olan kişiye yönelik hapis cezasının altı sınırı bir yıldan, bir yıl 6 aya çıkarılıyor. Kasten yaralama fiilinin kişi üzerindeki etkisinin basit bir tıbbi müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif olması halinde, mağdurun şikayeti üzerine hükmolunacak 4 aydan bir yıla kadar olan hapis cezası ise 6 aydan 1 yıl 6 aya kadar şeklinde değiştiriliyor. Suçun kadına karşı işlenmesi halinde verilecek cezanın alt sınırı 6 aydan 9 aya yükseltiliyor.
Neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralamaya neden olan kasten yaralamaya yönelik hapis cezaları da artırılıyor. Buna göre, kasten yaralama fiili, mağdurun duyularından veya organlarından birinin işlevinin sürekli zayıflamasına, konuşmasında sürekli zorluğa, yüzünde sabit ize, yaşamını tehlikeye sokan bir duruma ve gebe bir kadına karşı işlenip de çocuğunun vaktinden önce doğmasına neden olmuşsa verilecek hapis cezasının alt sınırı 3 yıldan 4 yıla; kasten yaralamanın vücutta kemik kırılmasına veya çıkığına neden olması sonucu kırık veya çıkığın hayat fonksiyonlarındaki etkisine göre uygulanacak hapis cezasının alt sınırı ise 5 yıldan 6 yıla çıkarılıyor.
Kasten yaralama fiili, mağdurun iyileşme olanağı bulunmayan bir hastalığa veya bitkisel hayata girmesine, duyularından veya organlarından birinin işlevinin yitirilmesine, konuşma ya da çocuk yapma yeteneklerinin kaybolmasına, yüzünün sürekli değişikliğine ve gebe bir kadına karşı işlenip de çocuğunun düşmesine neden olması halinde verilecek hapis cezasının alt sınırı 5 yıldan 6 yıla; fiilin vücutta kemik kırılmasına veya çıkığına neden olması sonucu kırık veya çıkığın hayat fonksiyonlarındaki etkisine göre verilecek hapis cezasının alt sınırı ise 8 yıldan 9 yıla yükseltiliyor.
Kasten yaralama sonucunda ölüm meydana gelmişse verilecek hapis cezasının alt ve üst sınırı 8 yıldan 12 yıla kadar yerine, 10 yıldan 14 yıla kadar şeklinde değiştiriliyor. Vücutta kemik kırılmasına veya çıkığına neden olan kasten yaralama sonucunda ölüm meydana gelmesi halinde verilecek hapis cezasının altı sınırı 12 yıldan 14 yıla çıkarılıyor.
Kanun teklifiyle tehdit suçuyla daha etkin mücadele edilmesi ve caydırıcılığın sağlanması amaçlanıyor. Buna göre, malvarlığı itibarıyla büyük bir zarara uğratacağından veya sair bir kötülük edeceğinden bahisle tehditte, mağdurun şikayeti üzerine verilecek hapis cezasının alt sınırı 2 ay olacak.
Tehdidin silahla, kişinin kendisini tanınmayacak bir hale koyması suretiyle, imzasız mektupla veya özel işaretlerle; birden fazla kişi tarafından birlikte, var olan veya var sayılan suç örgütlerinin oluşturdukları korkutucu güçten yararlanılarak işlenmesi halinde hükmolunacak hapis cezasının üst sınırı 5 yıldan 7 yıla çıkarılıyor.
Ses ve gaz fiÅŸeÄŸi atabilen silahlar da “genel güvenliÄŸin kasten tehlikeye sokulması” suçunun kapsamına alınıyor. Buna göre, ses ve gaz fiÅŸeÄŸi atabilenler dahil silahla ateÅŸ eden veya patlayıcı madde kullananlar bir yıldan 5 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılacak.
Kişilerin hayatı, sağlığı veya malvarlığı bakımından tehlikeli olacak biçimde ya da kişilerde korku, kaygı veya panik yaratabilecek tarzda yangın çıkarılması; bina çökmesine, toprak kaymasına, çığ düşmesine, sel veya taşkına neden olunması; ses ve gaz fişeği atabilenler dahil silahla ateş edilmesi veya patlayıcı madde kullanılması suçlarının, kişilerin toplu olarak bulundukları yerlerde işlenmesi halinde verilecek ceza yarısından bir katına kadar artırılacak.
Trafik güvenliğini tehlikeye sokanlara yönelik cezalar da artırılıyor. Buna göre, kara, deniz, hava veya demiryolu ulaşım araçlarını kişilerin hayat, sağlık veya malvarlığı açısından tehlikeli olabilecek şekilde sevk ve idare edenlere verilecek hapis cezasının alt sınırı 3 aydan 4 aya; alkol veya uyuşturucu madde etkisiyle ya da başka bir nedenle emniyetli bir şekilde araç sevk ve idare edemeyecek halde olmasına rağmen araç kullananlara uygulanacak hapis cezasının alt sınırı 3 aydan 6 aya yükseltiliyor.
Trafikteki saldırganlık fiilleriyle daha etkin mücadele edilmesi ile kiÅŸilerin trafikteki can ve mal güvenliÄŸinin saÄŸlanması da amaçlanıyor. Buna göre, Kanun’da yer alan “Ulaşım araçlarının kaçırılması veya alıkonulması” hükmünün baÅŸlığı “Ulaşım araçlarının hareketinin engellenmesi, kaçırılması veya alıkonulması” ÅŸeklinde deÄŸiÅŸtiriliyor.
Hukuka aykırı bir davranışla kara ulaşım aracının hareket etmesini engelleyen, bu aracı hareket halindeyken durduran veya gitmekte olduğu yerden başka yere götüren kişi, bir yıldan 3 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılacak. Suçun konusunun deniz veya demir yolu ulaşım aracı olması halinde, 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezasına hükmolunacak.
Hukuka aykırı bir davranışla hava ulaşım aracının hareket etmesini engelleyen veya bu aracı gitmekte olduğu yerden başka yere götüren kişiye, 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası verilecek. Tanımlanan bu suçların işlenmesi amacıyla veya sırasında başka bir suçun işlenmesi halinde ayrıca bu suçtan dolayı ceza uygulanacak.
10. Yargı Paketi’ne göre, kasıtlı suçlardan toplam 3 yıl veya daha az hapis cezasına mahkum olanlar ile taksirli suçlardan toplam 5 yıl veya daha az süreyle hapis cezasına mahkum olan çocuk hükümlüler hakkında verilen cezalar doÄŸrudan çocuk eÄŸitimevlerinde yerine getirilecek.
Buna göre, Türk Ceza Kanunu’nda yer alan genel güvenliÄŸin kasten tehlikeye sokulması suçunun kiÅŸilerin toplu olarak bulundukları yerlerde iÅŸlenmesi, nitelikli hal olarak düzenlenmesi ve bu suçun seri muhakeme usulünün kapsamı dışında tutulması saÄŸlanıyor.
Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’da yapılan deÄŸiÅŸiklikle, “çocuk kapalı ceza infaz kurumları” tanımına, çocuk tutukluların yanı sıra çocuk hükümlüler de ekleniyor.
Çocuk hükümlülerin çocuk kapalı ceza infaz kurumundan çocuk eğitimevine ayrılmalarına, yapılan iyi hal değerlendirmesi sonucunda karar verilecek. Çocuk eğitimevine ayırmaya ilişkin olarak tutum ve davranışları olumsuz değerlendirilen çocuk hükümlülerin yeniden değerlendirilmeye tabi tutulma süreleri 6 ayı geçemeyecek.
Kasıtlı suçlardan toplam 3 yıl veya daha az hapis cezasına mahkum olanlar ile taksirli suçlardan toplam 5 yıl veya daha az süreyle hapis cezasına mahkum olan çocuk hükümlüler hakkında verilen cezalar doğrudan çocuk eğitimevlerinde yerine getirilecek.
DoÄŸrudan çocuk eÄŸitimevine alınanlar dahil olmak üzere bu kurumlarda bulunan çocuk hükümlülerden firar edenler veya baÅŸka bir fiilden dolayı haklarında tutuklama kararı verilenler ile kapalı ceza infaz kurumuna iade veya odaya kapatma disiplin cezası alıp, bu cezası kesinleÅŸmiÅŸ olanlar veya asayiÅŸ ve düzenin saÄŸlanması amacıyla disiplin cezası kesinleÅŸmemiÅŸ olsa bile eylemi kurum düzeni ya da kiÅŸi güvenliÄŸi bakımından tehlike oluÅŸturanlar “idare ve gözlem kurulu” kararıyla, çocuk kapalı ceza infaz kurumlarına gönderilecek.
Tehlikeli halde bulunan, delil karartma tehlikesi olan, soruşturmanın veya kovuşturmanın amacını ya da tutukevinin güvenliğini tehlikeye düşüren veya suçun tekrarına olanak verecek davranışlarda bulunan çocuk tutuklular hariç olmak üzere, üst sınırı 15 yıl veya daha az hapis cezasını gerektiren suçlarda çocuk tutuklular, idare ve gözlem kurulunun kararı ve infaz hakiminin onayıyla çocuk eğitimevlerinde barındırılabilecek. Çocuk eğitimevlerinde barındırılma şartlarını kaybeden çocuk tutuklular, idare ve gözlem kurulu kararıyla kapalı ceza infaz kurumlarına gönderilecek.
Çocuk hükümlülerin, suç ve ceza türlerine göre, çocuk eğitimevlerine ayrılıp ayrılmamalarına, çocuk eğitimevlerinde geçirecekleri sürelere, çocuk kapalı ceza infaz kurumlarına gönderilmelerine, doğrudan çocuk eğitimevlerine alınmalarına, doğrudan çocuk eğitimevlerine alınanların çocuk kapalı ceza infaz kurumlarına gönderilmelerine ve diğer hususlara ilişkin usul ve esaslar yönetmelikte gösterilecek.
Açık ceza infaz kurumunda veya çocuk eğitimevinde bulunan ve koşullu salıverilmesine 1 yıl veya daha az süre kalan iyi halli bir hükümlünün, denetimli serbestlik tedbirinden yararlanabilmesi için 5 günden az olmamak üzere koşullu salıverilme tarihine kadar ceza infaz kurumunda geçirmesi gereken sürenin en az onda birini ilgili kurumda geçirmiş olması zorunlu hale getiriliyor.
İkinci defa tekerrür hükümleri uygulanan hükümlülere koşullu salıverilme imkanı getirilecek. Bu kapsamda, süreli hapis cezaları bakımından koşullu salıverilme oranı dörtte üç olarak uygulanacak. İkinci defa tekerrür hükümlerinin uygulanması durumunda tekerrür halinde işlenen suçtan dolayı mahkum olunan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının 39 yılının, müebbet hapis cezasının 33 yılının, birden fazla süreli hapis cezasına mahkumiyet halinde en fazla 32 yılının, süreli hapis cezasının üçte ikisinin infaz kurumunda iyi halli olarak çekilmesi durumunda koşullu salıverilmeden yararlanacak.
Teklifle, özel infaz hükümlerinin kapsamı genişletiliyor ve 80 yaşını bitirmiş hükümlüler için konutta infaz düzenlemesine gidiliyor.
İnfaz hakimi, hükümlünün talebi üzerine, kasten iÅŸlenen suçlarda toplam 3, taksirle öldürme suçu hariç olmak üzere taksirle iÅŸlenen suçlarda ise toplam 5 yıl veya daha az süreli hapis cezasının; her hafta cuma günleri saat 19.00’da girmek ve pazar günleri aynı saatte çıkmak suretiyle hafta sonları; hafta sonları hariç her gün saat 19.00’da girmek ve ertesi gün saat 07.00’de çıkmak suretiyle geceleri ceza infaz kurumlarında çektirilmesine karar verebilecek. İnfaz usulü, hükümlünün iÅŸ yaÅŸamı ve ailevi durumu ile ceza infaz kurumlarının düzen ve iÅŸleyiÅŸine göre ceza infaz kurumu tarafından süresi aynı olmak koÅŸuluyla hafta içi günlerde de uygulanabilecek.
Mahkumiyete konu suç nedeniyle doğmuş zararın aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesine dair hukuki sorumlulukları saklı kalmak üzere; kadın, çocuk veya 65 yaşını bitirmiş kişilerin mahkum oldukları toplam 3 yıl, 70 yaşını bitirmiş kişilerin mahkum oldukları toplam 4 yıl, 75 yaşını bitirmiş kişilerin mahkum oldukları toplam 5 yıl, 80 yaşını bitirmiş kişilerin mahkum oldukları toplam 6 yıl veya daha az süreli hapis cezasının konutunda çektirilmesine infaz hakimi tarafından karar verilebilecek.
Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkum olanlar hariç olmak üzere, hapis cezasına mahkum olan veya adli para cezası infaz sürecinde hapis cezasına çevrilen hükümlülerden, ilgili hükümde belirlenen usule göre, maruz kaldığı ağır bir hastalık veya engellilik nedeniyle ceza infaz kurumu koşullarında hayatını yalnız idame ettiremeyeceği tespit edilen ve toplum güvenliği bakımından ağır ve somut tehlike oluşturmayacağı değerlendirilenlerin cezasının konutunda çektirilmesine infaz hakimi tarafından karar verilebilecek. Mahkumun durumu Cumhuriyet başsavcılığınca birer yıllık dönemlerde belirlenen usule göre incelettirilecek.
İnceleme sonuçlarına göre hükümlünün iyileştiğinin tespit edilmesi halinde infaz hakimi, cezanın konutta çektirilmesine dair kararı kaldıracak. Mahkum, denetimli serbestlik müdürlüğü ve bulunduğu yer kolluk makamlarınca izlenecek. Toplam cezası 10 yıldan fazla olan hükümlülerin elektronik cihazların kullanılması suretiyle takibi zorunlu olacak. Bu yükümlülüklere aykırı hareket edilmesi halinde cezanın konutunda çektirilmesine dair karar infaz hakimliğince kaldırılacak.
Doğurduğu tarihten itibaren 6 ay geçen ve toplam 5 yıl veya daha az süreli hapis cezasına mahkum olan ya da adli para cezası infaz sürecinde hapis cezasına çevrilen hükümlü kadınların cezasının konutunda çektirilmesine infaz hakimi tarafından karar verilebilecek. Cezanın özel infaz usulüne göre çektirilmesine karar verilenler hakkında tabi oldukları infaz rejimine göre koşullu salıverilme ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezanın infazı hükümleri uygulanacak.
Denetimli serbestliğin uygulanmasına ilişkin olarak belirli yükümlülükleri yerine getirmeyen hükümlüler, özel infaz usullerinden faydalanamayacak.
İkinci defa tekerrür hükümleri uygulanan hükümlülere koşullu salıverilebilme imkanı tanınmasına yönelik olarak yapılması öngörülen değişikliğe uyum düzenlemesine gidiliyor.
Açık ceza infaz kurumunda veya çocuk eğitimevinde bulunan ve koşullu salıverilmesine 1 yıl veya daha az süre kalan iyi halli hükümlülerin, denetimli serbestlik tedbirinden yararlanabilmek için koşullu salıverilme tarihine kadar ceza infaz kurumunda geçirmeleri gereken sürenin en az onda birini bu kurumda geçirmesini zorunlu kılan hüküm, bunun yürürlüğe girdiği tarihten önce işlenen suçlar için uygulanmayacak.
Teklifle, Anayasa Mahkemesinin iptal kararı doÄŸrultusunda İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun’da deÄŸiÅŸikliÄŸe gidiliyor. Kanun’daki “içeriÄŸin yayından çıkarılması” tanımı, “içeriÄŸin internet ortamından çıkarılması” olarak deÄŸiÅŸtiriliyor. “Uyarı yöntemi” tanımı, “internet ortamında yapılan yayın içeriÄŸi nedeniyle Kurum veya haklarının ihlal edildiÄŸini iddia eden kiÅŸiler tarafından yapılan bildirimi” ÅŸeklinde düzenleniyor.
“İçeriÄŸin yayından çıkarılması” tedbiri uygulandığında söz konusu içerikler, gerektiÄŸi durumda geri döndürülebilir ÅŸekilde internet ortamından çıkarılabilecek.
Kanun’un Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen “İçeriÄŸin yayından çıkarılması ve eriÅŸimin engellenmesi” hükmünün baÅŸlığı “KiÅŸilik haklarının ihlal edilmesi” olarak deÄŸiÅŸtiriliyor. Yeniden düzenlenen hükme göre, yayın içeriÄŸi nedeniyle kiÅŸilik haklarının ihlal edildiÄŸini iddia eden kiÅŸiler tarafından içeriÄŸin çıkarılması ve/veya eriÅŸimin engellenmesi amacıyla sulh ceza hakimliÄŸine baÅŸvurulabilecek.
Sulh ceza hakimliğince, ayrıntılı bir inceleme yapılmasına gerek olmaksızın ihlalin ilk bakışta anlaşılabildiği hallerde 24 saat içinde içeriğin çıkarılması ve/veya erişimin engellenmesi kararı verilecek.
Yayın içeriği nedeniyle kişilik haklarının ihlal edildiğini iddia eden kişilerin talep etmesi durumunda sulh ceza hakimliğince, ayrıntılı bir inceleme yapılmasına gerek olmaksızın ihlalin ilk bakışta anlaşılabildiği hallerde başvuranın adının ihlale konu internet adresleriyle ilişkilendirilmemesine karar verilecek. Kararda bildirim yapılacak arama motorlarına yer verilecek. Ayrıntılı bir inceleme yapılmasına gerek olmaksızın ihlalin ilk bakışta anlaşılamadığı hallerde başvuru reddedilecek.
Sulh ceza hakimi, bu hüküm kapsamında yalnızca ihlalin gerçekleştiği yayın ile sınırlı olarak karar verecek. İnternet sitesinde yapılan yayının tümüne yönelik erişimin engellenmesine karar verilemeyecek. Ancak URL adresi belirtilerek içeriğe erişimin engellenmesi yöntemiyle ihlalin engellenemeyeceğine dair kanaat oluşması veya içeriğin çıkarılması kararının gereğinin yerine getirilmemiş olması halinde, gerekçesi açıkça belirtilmek kaydıyla internet sitesinde yapılan yayının tümüne yönelik erişimin engellenmesine karar verilebilecek.
Sulh ceza hakimi tarafından verilen karar, erişim sağlayıcılar ile ilgili içerik ve yer sağlayıcılara bildirilmek üzere doğrudan Birliğe gönderilecek. Bu karar, Birlik tarafından erişim sağlayıcılar ile ilgili içerik ve yer sağlayıcılara bildirilecek. Bildirim üzerine kararın gereği derhal ve en geç 4 saat içinde yerine getirilecek.
Bu kapsamda verilen karara konu kişilik hakkının ihlaline ilişkin yayının başka internet adreslerinde de yayınlanması durumunda ilgili kişi tarafından Birliğe müracaat edilerek, kararın bu adresler için de uygulanması talep edilebilecek. Birlik tarafından talebin kabul edilmesi halinde mevcut karar bu adresler için de uygulanacak. Talebin Birlik tarafından kabulüne karşı, kararı veren hakimliğe itiraz edilebilecek. İnternet sitesindeki yayının tümüne yönelik erişimin engellenmesi kararlarında bu hüküm uygulanmayacak.
Erişimin engellenmesine konu içeriğin çıkarılmış olması durumunda hakim kararı kendiliğinden hükümsüz kalacak. İnternet sitesinin tümüne yönelik verilen erişimin engellenmesi kararına konu içeriğin çıkarılmış olması durumunda ise ilgilinin talebi üzerine kararı veren sulh ceza hakimliği tarafından karar kaldırılacak. Bu kapsamda sulh ceza hakimliklerince verilen kararlara karşı Ceza Muhakemesi Kanunu hükümlerine göre itiraz edilebilecek. Kararına itiraz edilen hakim veya itirazı incelemeye yetkili merci gerekli görmesi halinde tarafları dinleyebilecek. Söz konusu kararların gereğini yerine getirmeyen erişim sağlayıcılar ile ilgili içerik ve yer sağlayıcının sorumluları, 1000 günden 5 bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılacak.
Verilen içeriÄŸin çıkarılması kararının gereÄŸinin Türkiye’den günlük eriÅŸimi 10 milyondan fazla olan yurt dışı kaynaklı sosyal aÄŸ saÄŸlayıcı tarafından yerine getirilmemesi durumunda ilgili kiÅŸi tarafından yapılan müracaat üzerine Birlik, kararın uygulanmasını saÄŸlamak için sosyal aÄŸ saÄŸlayıcıya yeniden bildirimde bulunacak. Bildirime raÄŸmen kararın gereÄŸinin 24 saat içinde yerine getirilmemesi durumunda ilgili kiÅŸi tarafından sosyal aÄŸ saÄŸlayıcının internet trafiÄŸi bant geniÅŸliÄŸinin yüzde 50 oranında daraltılması için kararı veren sulh ceza hakimliÄŸine baÅŸvurulabilecek. BaÅŸvurunun kabulüne iliÅŸkin hakim kararının uygulanmasından itibaren 30 gün içinde içeriÄŸin çıkarılmaması halinde ilgili kiÅŸi tarafından sosyal aÄŸ saÄŸlayıcının internet trafiÄŸi bant geniÅŸliÄŸinin yüzde 90 oranına kadar daraltılması için kararı veren sulh ceza hakimliÄŸine baÅŸvurulabilecek. Hakim ikinci baÅŸvuru üzerine vereceÄŸi kararında, yüzde 50’den düşük olmamak kaydıyla, sunulan hizmetin niteliÄŸini de dikkate alarak daha düşük bir oran belirleyebilecek. Hakim tarafından verilen kararlar eriÅŸim saÄŸlayıcılara bildirilmek üzere BirliÄŸe gönderilecek. Kararların gereÄŸi, bildirimden itibaren derhal ve en geç 4 saat içinde eriÅŸim saÄŸlayıcılar tarafından yerine getirilecek. İçeriÄŸin çıkarılması kararının gereÄŸinin yerine getirilmesi halinde ilgilinin talebi üzerine kararı veren sulh ceza hakimliÄŸi tarafından internet trafiÄŸi bant geniÅŸliÄŸinin daraltılmasına iliÅŸkin karar kaldırılacak.
Teklifle, Anayasa Mahkemesinin iptal kararı doÄŸrultusunda Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun’da deÄŸiÅŸikliÄŸe gidiliyor. Buna göre, iÅŸ sözleÅŸmesinde hukuk seçimi yapılması halinde dahi, halin bütün ÅŸartlarına göre anılan sözleÅŸmeyle daha sıkı iliÅŸkili bir hukukun bulunması halinde iÅŸin yapıldığı yer hukukunun iÅŸin yapıldığı sırada uygulamak zorunda olduÄŸu hükümleri hariç olmak üzere, hakimin takdir yetkisi kapsamında iÅŸ sözleÅŸmesiyle belirlenen hukuk yerine iÅŸ sözleÅŸmesiyle daha sıkı iliÅŸkili olan hukukun uygulanabilmesine imkan tanınıyor.
Hakimler ve Savcılar Kurulu Kanunu’nda yapılan deÄŸiÅŸikliÄŸe göre, yüksek mahkeme üyeliÄŸinden seçilenlerden Kurul üyeliÄŸi sona erenler, herhangi bir iÅŸleme gerek olmaksızın ve boÅŸ kadro ÅŸartı aranmaksızın kalan görev süresini tamamlamak üzere geldikleri yüksek mahkeme üyeliÄŸi görevine geri dönecek, boÅŸalan ilk üye kadrosu kendilerine tahsis olunacak.
Adli ve idari yargı hakim ve savcılığından seçilenlerden Kurul üyeliği, görev süresinin tamamlanması hariç, herhangi bir sebeple sona erenler, Genel Kurul tarafından müktesepleri dikkate alınarak tercih ettikleri üç ayrı yerden birinde uygun görülecek bir göreve atanacaklar. Görev süresini tamamlayanlardan, adli yargı hakim ve savcıları arasından seçilmiş olan üyeler Yargıtay üyeliğine, idari yargı hakim ve savcıları arasından seçilmiş olan üye Danıştay üyeliğine, boş kadro olup olmadığına bakılmaksızın Genel Kurul tarafından seçilebilecek. Boş kadro olmaması halinde ilk boşalan üye kadroları kendilerine tahsis olunacak.
Seçim veya atama işlemleri, Kurul üyeliğinin sona erdiği tarihten itibaren 30 gün içinde yapılacak. Seçim veya atama işlemi yapılıncaya kadar ilgililer izinli sayılacak ve Kurul üyeliği özlük haklarından yararlanmaya devam edecek.
Anayasa Mahkemesinin iptal kararı doÄŸrultusunda Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda yapılan deÄŸiÅŸikliÄŸe göre, senetle ispat zorunluluÄŸu ve senede karşı tanıkla ispat yasağına iliÅŸkin hükümlerdeki parasal sınırların uygulanmasında hukuki iÅŸlemin yapıldığı; istinaf yoluna baÅŸvurulabilen kararlar, temyiz edilemeyen kararlar ile temyiz incelemesi ve duruÅŸmasına yönelik hükümlerdeki parasal sınırların uygulanmasında ise davanın açıldığı tarihteki miktar esas alınacak.
AK Parti Grup BaÅŸkanı Abdullah Güler Anadolu Ajansı’na ÅŸunları beyan etti: “Önceki reform belgelerinin devamı ve tamamlayıcısı durumunda olan, 2025-2029 dönemini kapsayan 5 amaç, 45 hedef ve 264 faaliyetin yer aldığı yeni reform strateji belgesiyle, yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığının daha da güçlendirilmesi, hukuki güvenliÄŸin kuvvetlendirilmesi, yargılamaların makul sürede tamamlanması, çözüm merkezli ve öngörülebilir bir adalet sisteminin oluÅŸturulması, yargılama usullerinin sadeleÅŸtirilerek verimliliÄŸin artırılması, yargıya iliÅŸkin güven ve memnuniyetin yükseltilmesi, onarıcı ve telafi edici adalet uygulamalarının yaygınlaÅŸtırılması, ceza adalet sisteminin etkinlik ve caydırıcılığının tahkim edilmesi de kanun tekliflerimizde hedeflenmiÅŸtir. 4. Yargı Reformu Strateji Belgesi esas alınarak hazırlanan bu kanun teklifiyle, doÄŸrudan insan hayatına dokunan düzenlemelerin yanında suç ve ceza adaletinin saÄŸlanmasıyla beraber, özellikle mahkum ıslahı noktasında iyi hal durumunun güçlendirilmesi ve mahkumun cezaevi koÅŸulları içindeki disiplin kurallarına, mesleki eÄŸitimlere uyumu ve koÅŸullu salıverilme hükümleri kapsamı içinde idari ve gözlem kurulları kapsamındaki olumlu süreci desteklemek istiyoruz.”
Teklifin, yürütme ve yürürlük dahil 30 maddeden oluÅŸtuÄŸunu dile getiren Güler, “Özellikle infaz adaletinin saÄŸlanması hususu baÅŸta olmak üzere, suç iÅŸlenmesinin önlenmesi, caydırıcılığın saÄŸlanması, ÅŸiddet suçları ve trafik düzenini bozan eylemlerle daha etkin mücadele edilmesi ve kiÅŸilerin trafikteki can ve mal güvenliÄŸinin saÄŸlanması ile toplumsal huzurun güçlendirilmesini amaç ediniyoruz.” dedi.
Güler, teklifteki maddelerin içeriÄŸine yönelik bilgi vererek, hükümlülerin 1 yıllık denetimli serbestlikten faydalanabilmesi için koÅŸullu salıverilme tarihine kadar ceza infaz kurumunda geçirilmesi gereken sürenin en az 10’da 1’ini mutlaka ceza infaz kurumunda geçirmelerini saÄŸlamak istediklerini söyledi.
Düzenlemeyle, hükümlülerin aldıkları cezayla orantılı olarak belirli bir süreyi ceza infaz kurumunda geçirmeleri saÄŸlanarak, cezanın etkinliÄŸini daha da artırmayı hedeflediklerini ifade eden Güler, “Burada 1 yıllık maktu denetimli serbestlik süresi bakımından da bir deÄŸiÅŸiklik öngörmüyoruz. Bununla birlikte, cezası az olan, kamuoyunda ‘yatarı olmayan’ ÅŸeklinde ifade edilen durumlarda da özellikle toplumsal suçlarda infial uyandıran 2 yılın altındaki cezalara da 1 yıllık denetimli serbestlik dönemi içindeki dönemin 5 günden aÅŸağı olmamak üzere 10’da 1’inin ceza infaz kurumunda geçirilmesini öngörüyoruz. Cezanın ıslah ve önleyici amacını da burada saÄŸlamak istiyoruz.” diye konuÅŸtu.
Güler, teklifle, ikinci defa mükerrirlerin koÅŸullu salıverilmeden faydalanabilmesine imkan getirdiklerini belirterek şöyle devam etti: “Teklifimizle, iyi hal durumunun ve koÅŸullu salıverilme ÅŸartlarının güçlendirilmesi ve uygulama etkinliÄŸinin artırılmasını arzuluyoruz. Teklifimizle, haklarında ikinci defa tekerrür hükümlerinin uygulanmasına karar verilen hükümlülerin, dış dünyaya uyum saÄŸlamaları ve rehabilite edilerek yeniden suç iÅŸlemelerinin önüne geçilmesi amacıyla 4’te 3’lük koÅŸullu salıverilme ÅŸartları içinde iyi halli olarak infaz etmeleri durumunda koÅŸullu salıverilme hükümlerinden faydalanmasını öneriyoruz. Bu kapsamda cezaevlerinde ÅŸu anda 19 bin 800 civarında mahkumun bulunduÄŸunu ifade etmek isterim.”
Özel infaz usullerinin kapsamını da geniÅŸlettiklerini bildiren Güler, “Teklifimizle çocukların ve kadınların lehine olacak ÅŸekilde penoloji, yani iyileÅŸtirme bilimine uygun olarak özel infaz usullerinin kapsamını geniÅŸletiyoruz. Özellikle hafta sonu veya geceleyin infaz usulünün kapsamını kasten iÅŸlenen suçlarda 1 yıl 6 aydan 3 yıla çıkarıyoruz. Taksirle öldürme suçu hariç, taksirle iÅŸlenen suçlarda da bu süreyi 3 yıldan 5 yıla çıkarıyoruz.” ifadesini kullandı.
Konutta infaz usulünün kapsamını da genişlettiklerini belirten Güler, kadın, çocuk veya 65 yaşını bitirmiş kişiler bakımından bu süreyi 1 yıldan 3 yıla, 70 yaşını bitirmiş kişiler bakımından 2 yıldan 4 yıla, 75 yaşını bitirmiş kişiler bakımından 4 yıldan 5 yıla çıkardıklarını, ayrıca 80 yaşını bitirmiş kişiler bakımından 6 yıl hapis cezasının konutta infazına karar verilebilmesine imkan tanıdıklarını söyledi.
Hastalık ve engellilik nedeniyle ağırlaÅŸtırılmış müebbet hapis cezası harici olmak üzere diÄŸer hapis cezalarında Adli Tıp Kurumu raporuna göre cezaevi koÅŸullarında bakımını tek başına sürdüremeyecek mahkumlarla ilgili, daha insani koÅŸullarda saÄŸlık ve tedavi süreçlerinin olumlu yürütülmesi için konutta infaz ÅŸartlarını getirdiklerini ifade eden Güler, “DoÄŸum nedeniyle 3 yıl yerine 5 yıl hapis cezasının konutta infazına karar verilmesi imkanına da teklifimizde yer vermiÅŸ oluyoruz.” dedi.
Çocuk kapalı ceza infaz kurumları ile eÄŸitim evlerine yönelik düzenlemeleri hayata geçireceklerini anlatan Güler, ÅŸunları söyledi: “Teklifimizle, çocuk hükümlülerin cezalarının infazına, çocuk eÄŸitim evleri yerine çocuk kapalı infaz kurumlarında baÅŸlanması, iyi halli olan çocukların cezaevi idari ve gözlem kurumlarının olumlu raporu neticesinde eÄŸitim evlerine gönderilmesini de burada amaçlıyoruz. Özellikle son dönemlerde büyük ÅŸehirlerimizde farklı öldürme olaylarına karışan küçük yaÅŸtaki çocuklarımızın daha da korunaklı ve belli bir uygulama içinde hem bir daha suça karışmama noktasında gerek cezaevi koÅŸulları içinde gerekse de eÄŸitim evleri içinde çok daha farklı eÄŸitim modellemeleri ile beraber bu konuyu da geniÅŸletmiÅŸ oluyoruz.”
KiÅŸilerin can ve mal güvenliÄŸinin saÄŸlanması amacıyla bazı suçların cezalarının artırılması ve unsurlarının yeniden düzenlenmesini de önerdiklerinin altını çizen Güler, “Suç ve ceza adaletinin saÄŸlanması, kamu düzeni ve toplum nezdinde cezasızlık algısının da bir nebze olsun düzeltilmesini amaçlıyoruz.” dedi.
TeÅŸebbüs hükümleri uygulandığında daha az indirim yapılmasının saÄŸlandığını söyleyen Güler, şöyle konuÅŸtu: “Kasten yaralama neticesi sebebiyle ağırlaÅŸtırılmış yaralama ve tehdit suçlarının cezalarını belirli bir miktarda artırmayı öngörüyoruz. Meskun mahalde silahlı ateÅŸ etme suçunun cezası artırılmakta. Halk arasında kuru sıkı olarak bilinen ses ve gaz fiÅŸeÄŸi atabilen silahlar da bu suçun kapsamına alınmaktadır. Toplum nezdinde o silahın kuru sıkı mı, gerçek silah mı olduÄŸu bilinemediÄŸinden ortaya çıkardığı etkinin ve aynı zamanda korkunun da toplum nezdinde ortadan kaldırılmasına yönelik bu durumları da kanun maddesinin içine alıyoruz. Bu suçun düğün, niÅŸan ve asker uÄŸurlama gibi toplu alanlarda iÅŸlenmesi halinde verilecek cezanın artırılmasını da öneriyoruz.”
Alkol ve uyuşturucu madde etkisinde araç kullanma suçunun cezasının da artırıldığını dile getiren Güler, teklifte, trafikte yol kesmenin müstakil suç olarak düzenlendiğini ve ağır yaptırımlara yer verdiklerini ifade etti. Güler, düzenlemede, Anayasa Mahkemesince verilen iptal kararlarının oluşturacağı hukuki boşlukların doldurulması ve uygulamada herhangi bir tereddüdün yaşanmaması için de bazı önerilerin yer aldığını bildirdi.
İstinaf ve temyiz baÅŸvurusunda esas alınacak parasal sınırların belirlenmesinde, davanın açıldığı tarihteki miktarın esas alınmasını kabul ettiklerini belirten Güler, “Çünkü hak harama hürriyeti noktasında bazı uzun yargılamalar neticesinde bu miktarın deÄŸerini kaybetmesi nedeniyle hak arama yollarında bazı maÄŸduriyetler yaÅŸanıyor. Bunu da bu teklifimizde düzeltmiÅŸ oluyoruz.” diye konuÅŸtu.
Hukuki belirlilik ve öngörülebilirlik ilkesi kapsamında noterlere uygulanacak disiplin cezalarında, Anayasa Mahkemesinin aradığı şartlar dahilinde yeniden düzenleme yapıldığını ifade eden Güler, özellikle yurt dışında faaliyet yürüten Türk firmaların çalıştırdığı işçilere yönelik uygulanacak İş Kanunu ve diğer sözleşme maddeleri kapsamında Anayasa Mahkemesinin aradığı şartlar doğrultusunda düzenlemeye gittiklerini kaydetti.
Güler, Anayasa Mahkemesinin iptal kararı doÄŸrultusunda İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun’da içeriÄŸin çıkarılması ve eriÅŸimin engellenmesine iliÅŸkin kiÅŸilik haklarının korunması, kiÅŸinin ÅŸeref, onur ve haysiyeti konusunda, özellikle aile ve toplum huzuru açısından da bir güvence oluÅŸturması için düzenleme yaptıklarını ifade etti.
Kanun teklifini, hukuk devleti ilkesinin geliÅŸtirilmesi ve adalet sisteminin daha da güçlendirilmesine yönelik bir adım olarak gördüklerini belirten Güler, “Özellikle Terörsüz Türkiye yolunda çok gayretli, inançlı çabalarımız, çalışmalarımız var. İnÅŸallah toplumumuzun güvenliÄŸi, huzuru, barışı noktasında, Terörsüz Türkiye yolunda önümüzdeki günlerde de çok ciddi çalışmalarımızı ve hazırlıklarımızı devam ettireceÄŸiz.” diye konuÅŸtu.
AK Parti Grup BaÅŸkanı Abdullah Güler, “Amacımız, buradaki düzenlemelerde, bundan sonraki hedeflerimizde de bir daha suç iÅŸlemeyecek boyutta mahkumlarımızın ıslahı noktasında güçlü tedbirler geliÅŸtirmek. Biz, erken tahliye ederek veya ceza indirimi yaparak veya herhangi bir ÅŸekilde af gibi bir deÄŸerlendirme yaparak, bu soruna kalıcı çözüm üretemeyiz.” dedi.
Kamuoyunda “Kovid-19” olarak bilinen düzenleme kapsamında tahliyeler ile ilgili bir düzenlemenin teklifte yer alıp almadığına yönelik bir soru üzerine Güler, “Kovid” denilen düzenlemenin o günkü ÅŸartlarda yaÅŸanan idari bir tedbir olduÄŸunu söyledi. Güler, “Bunu genelleyerek her ÅŸartta infaz düzenlemesi gibi düşünmek doÄŸru deÄŸil.” diye konuÅŸtu.
Bunun bir infaz düzenlemesinin asli unsuru sayılamayacağını, bunun geçici bir idari tedbir olduÄŸunu vurgulayan Güler, “Kalıcı olan iÅŸlere bakmak lazım. Bu konuda da Adalet Bakanlığı ile çalışmamız devam ediyor. İdari olarak geçici bir süreyle yapılacak bir iÅŸlemin kalıcı hale getirilmesi de çok sıkıntılı bir hal alıyor.” ifadelerini kullandı.
Bir basın mensubunun, Anayasa Mahkemesinin (AYM), Türk Ceza Kanunu’nda yer alan üye olmamakla birlikte örgüt adına suç iÅŸleyenlerin cezalandırılmalarını öngören düzenlemeleri Anayasa’ya aykırı bularak iptal ettiÄŸini hatırlatıp teklifte buna iliÅŸkin bir düzenlemenin yer alıp almadığına yönelik sorusuna ise Güler, “Yeniden düzenlememe noktasında bir yol tercih ettik.” yanıtını verdi.
Bu yasa teklifinin cezaevlerindeki kaç kişiyi ilgilendirdiğine ilişkin soruya Güler, şu şekilde cevap verdi:
“Bizim mükerrerler dediÄŸimiz dörtte dört infaza tabi olan yaklaşık 19 bin 800 civarında bir mahkumu doÄŸrudan etkiliyor. Hasta, engelli, doÄŸum yapmış kadın, diÄŸer özel infaz koÅŸullarıyla ilgili durum adli tıp raporuna baÄŸlandığı için oradaki engellilik durumu, tek başına cezaevi koÅŸullarında mahkumiyeti geçirememe durumu ve ağır hastalık durumunun tespiti gerekiyor. Belki ÅŸartları taşıyor taşımaz; o belirlendikten sonra idari gözlem kurulları ve infaz hakiminin onayıyla ancak konutta infaza geçiyor. Tam bir sayı verme imkanı yok ama tahmin ediyorum 1500-2000 civarında bir müracaat olabileceÄŸini düşünüyoruz.”
“Kovid” düzenlemesinin pakette hiç yer almadığının altını çizen Güler, “Bizim elimizde çalıştığımız, bir çok talebe yönelik maddeler oluyor. Biz, kurumlarımızdan etki analizleri istiyoruz. Bu konuda uzman milletvekillerimizle çalışıyoruz. Ben muhalefet partileriyle de paylaÅŸtım; bu konuda bir talep var. DeÄŸerlendirme noktasında çalışıyoruz.” diye konuÅŸtu.
AK Parti Grup BaÅŸkanı Güler, şöyle devam etti: “Bizim amacımız, buradaki düzenlemelerde, bundan sonraki hedeflerimizde de bir daha suç iÅŸlemeyecek boyutta mahkumlarımızın ıslahı noktasında güçlü tedbirler geliÅŸtirmek. Biz, erken tahliye ederek veya ceza indirimi yaparak veya herhangi bir ÅŸekilde af gibi bir deÄŸerlendirme yaparak, bu soruna kalıcı çözüm üretemeyiz. Suç iÅŸleyen ve mahkumiyeti kesinleÅŸmiÅŸ kiÅŸilerin bir daha suç iÅŸlememesi noktasında cezaevi koÅŸullarını iyileÅŸtirme, eÄŸitimini tamamlama, iyi hal ÅŸartlarını güçlendirme, sosyal projelere katılımını saÄŸlama, meslek edindirme, bu kiÅŸilerin psikolojik destek alması gibi bir çok unsuru geliÅŸtirmemiz gerekiyor. Gerçekten iyi hale eriÅŸmiÅŸ mahkumlarımızın da koÅŸullu salıverme imkanları içerisinde tahliye edilmesi ve bunun da izlenmesi gerekiyor. Bizim önümüzdeki dönemlerde İnfaz Kanunumuzda oranların daha sadeleÅŸtirilmesi, belirginleÅŸtirilmesi ve infaz koÅŸulları içerisinde koÅŸullu salıverme imkanlarımızın daha da geliÅŸtirilmesi noktasında bir çabamız var. Bu çalışmalarımızı devam ettiriyoruz.”
Tutukluluk sürelerinin uzun olmasına yönelik eleÅŸtiriler çerçevesinde ceza sistemine iliÅŸkin deÄŸiÅŸikler olup olmayacağına yönelik soruya Güler, “Birçok konu baÅŸlığını çalışıyoruz. Önümüzde vatandaÅŸlarımızın, akademisyenlerimizin bize ilettiÄŸi bir çok konu baÅŸlığı var. O baÅŸlıklardan biri de bu. Çalışıyoruz. İmkanlar ölçüsünde Meclis tatile girmeden zaman olursa olabilir. Tahminim; ekim ayı dönemine ancak.” karşılığını verdi.
Güler, kalıcı, mahkum ıslahına katkı saÄŸlayacak düzenlemelerin iyi olması için çaba gösterdiklerinin altını çizerek, “Biz, infazın belli bir oranda olmasını saÄŸlayıp, 1 veya 2 noktasında, belli suç tipleri orada belirleyip, koÅŸullu salıverme ÅŸartlarını, idari gözlem kurulları noktasında yani iyi hali güçlendirecek, mahkumun sadece tahliyesi deÄŸil, bir daha suç iÅŸlememesi noktasında tahliyesini saÄŸlayacak koÅŸulları oluÅŸturmamız lazım. Bizim çabamız bu.” deÄŸerlendirmesinde bulundu.
Bu düzenlemenin Kurban Bayramı öncesine yetiÅŸip yetiÅŸemeyeceÄŸine iliÅŸkin bir soru üzerine Güler, TBMM Adalet Komisyonu BaÅŸkanı Cüneyt Yüksel’in siyasi parti gruplarıyla konuÅŸtuÄŸunu, bayramdan önce olabileceÄŸini söyledi. Güler, Meclis BaÅŸkanlığı seçimlerinin 3 Haziran Salı günü gerçekleÅŸeceÄŸini, devamında o gün için konuyu deÄŸerlendirebileceklerini kaydetti.
“KoÅŸullu salıverme” ile ilgili Komisyon’da bir önerge verilebileceÄŸinin belirtilmesi üzerine Güler, “Uzun zamandır çalıştığımız bir teklifi Meclis BaÅŸkanlığına sunduk. Çok yapıcı, olumlu katkı saÄŸlayacağını düşündüğümüz önergeler olabilir. Bunları niye yapmayalım? Bizim önyargımız yok. Yeter ki hem sistemin doÄŸru iÅŸlemesi hem suç ceza adaletinin saÄŸlanması hem de kalıcı düzenlemeler her zaman mümkündür.” karşılığını verdi.