Yeni seçilen Papa 14. Leo kapsamlı ilk konuşmasında yapay zekanın, insan onuru ve emeğin düşmanı olduğunu savundu
12 Mayıs 2025
Cuma günü Hristiyan Katolik mezhebinin ruhani lideri ve Vatikan mini-devletinin devlet başkanı olarak seçilen 14. Leo ünvanlı Amerikan-Perulu papa Robert Prevost ilk kapsamlı konuşmasında Yapay Zeka’nın, insan onuru, adalet ve emeğin savunulmasında sorun çıkardığını savundu. Katoliklerin yeni papası Papa 14. Leo, Kardinaller Meclisi’nin toplantısına katılarak konuşmasında kardinallerine hitap etti ve ölen Papa Françesko’nun değerli bir miras bıraktığını söyledi.
14. Leo, kendisine “Leo” ismini seçmesinin nedenini, 1878 ila 1903 yıllarında dünyada sosyal adalet konusunda adımlar atan Papa 13. Leo olarak gösterdi. 13. Leo gelişen sosyalist hareketlerin Avrupa’da yoğun ağırlığı karşısında işçi sınıfını kucaklayıcı ve fakirliğe karşı olan bir söylemi desteklemişti, zayıflayanHristiyanlığı bu yolla kurtarmaya çalışmış, ‘Rerum Novarum’ adlı genelgeyle Sanayi Devrimi bağlamında toplumsal meseleleri Katolik kişisesi doktrini içine almıştı.
Yeni papa ise konuşmasında nasıl 19. yüzyıl sonunda esas sorun işçilerin sömürülmesi ise bugün de ana sorunun Yapay Zeka’nın kısa süre içinde insanları işten çıkarmaya başlayacak olmasını gösterdi. Bugün de Kilise, insan onurunun, adaletin ve emeğin savunulması açısından yeni zorluklar getiren başka bir sanayi devrimine ve yapay zeka gelişmelerine yanıt verebilmek amacıyla, Vatikan’ın olayların içinde kalması gerektiğini savundu.
Öte yandan yapılan papalık seçiminin ardından bazı kardinaller yapılan seçimleri basına sızdırmaya başladılar. Anlaşılan bir olay, Robert Prevost’un kendisini tanıtırken 21. yüzyıldaki teknolojik gelişmeler ve Yapay Zeka konusunda hazırlıkları olduğunu paylaşması sonucunda, başta fazla destekçisi olmayan bu papanın iki gün içinde oylarını ciddi rakiplerini ezerek 100 oya çıkartıp 3’te iki oranını aşması. Yeni papanın kardeşi de basına Prevost’un The Conclave adlı papalık seçimleriyle ilgili Oscar adayı da olan filmde önemsenmeyen bir kardinalin çağın sorunları için en uygun çözüm görülerek seçimi kazanması senaryosunu iyi etüd etmiş. Gerçekten çöüzmü var mı yok mu net olmasa da bunu bir farklılık ve pazarlama unsuru olarak iyi kullanmış.
Papa gibi çağın gerisinde kalmış ve çocuk istismarı skandallarıyla çalkalanan bir kurumun başındaki bir kişi 21. yüzyıldaki teknolojik duruma kendi dogmalarını uyarlamaya çalışırken Müslüman aleminde gelişmeleri takip edip anlayabilecek, bunları Kuran-ı Kerim’in ayetleriyle uyumlu bir şekilde yorumlayarak gereken yaklaşımı benimsetecek bir hareket hala yok. Ya kulaktan dolma son dakika gelilmelere yarım yamalak televizyon ekranlarına yönelik konu dışı konuşmalar ya da bunlar bizim dışımızdadır yaklaşımları hakim.
Gerçekten de 21. yüzyılın ana sorunu Küresel Elitlerin insanlığı faizci vahşi kapitalizm yoluyla köleleştirme girişmi ve bunda da teknolojiyi, interneti ve en son Yapay Zeka’yı kullanarak yağmaya çalışması. Kendini pazarlamaya çalışan bir papa adauyunun bile görüp kullanabileceği bu durumu 2 milyarlık ümmette görüp işleyen bir ses duyulmamakta.