Yemen’in Tel Aviv Havalimanı’nı kolayca vurması ardından Yahudilerle Şii Müslümanlar arasında Filistin, Yemen, Lübnan ve İran’da devam eden sıcak satrancı yazarımız Faik Emre Özdemir ele alıyor
5 Mayıs 2025 Faik Emre Özdemir
İşgalci rejim, Yemen’deki Husiler tarafından fırlatılan ve başkent Tel Aviv’deki Ben Gurion Havalimanı’nı hedef alan balistik füzenin hava savunma sistemleri tarafından engellenemediğini ilk kez kabul ederken, askeri uzmanlar, sistemlerin bu tür füzeleri tespit edebilecek donanıma sahip olmadığını söyledi.
Husilerin Askeri Sözcüsü Yahya Seri, yaptığı açıklamada, Siyonist ordusunun Gazze Şeridi’nde yönelik uyguladığı soykırımdan dolayı Filistin halkına destek ve yaşadığı haksızlığa karşı bir duruş olarak saldırının düzenlendiğini ifade etmişti. Seri, “yansımaları ne olursa olsun” Filistin halkının yanında olarak, onlara destek vermeyi ve ABD saldırılarına karşı durmayı sürdüreceklerini vurgulamıştı.
Tel Aviv basını, 15 metrelik bir krater açan Yemen füzesinin, Gazze Şeridi’ne yönelik saldırıların başladığı 7 Ekim 2023’ten bu yana Ben Gurion Havalimanı bölgesine doğrudan düşen ilk füze olduğunu belirtmişti. Dün milyonlarca Siyonist sığınaklara kaçtı. Yahudi devletinin Gazze’deki ateşkesi bozmasından bu yana Yemen’den Tel Aviv’e doğru 33 füze ve insansız hava araçlı saldırı kaydedildi.
Resmi açıklamaya göre, Netanyahu hükümetinin savunma güvencesi olarak gördüğü dünyanın en gelişmiş iki hava savunma sistemi sayılan Arrow (Hetz) ve THAAD, 7 kişinin yaralanmasına ve hava trafiğinin durmasına yol açan Husi füzesini engelleyemedi. Bu olay, uzun zamandır kendisini bölgenin en güçlü ve en yetenekli askeri gücü olarak gören ve bu konuda övünen İsrail’in savunma kabiliyetlerinin gerçekliği hakkında yoğun tartışmalara yol açtı.
Uzmanlara göre, radar sisteminin yaydığı elektromanyetik dalgalar bir hava hedefine çarptığında, yansıyan sinyaller hava savunma sistemine geri dönüyor. Bu sinyaller alıcı ünite tarafından yakalanarak hava kontrol ekranında işleniyor. Sistem, tespit edilen hedefi imha etmek üzere otomatik olarak bir hava savunma füzesi fırlatma emri veriyor. Sistem büyük radar kesit alanına sahip olan klasik savaş uçaklarıyla mücadele etmek üzere tasarlandı. Balistik füzelerin düşük radar kesit alanı, radar dalgalarının yetersiz yansımasına veya hiç geri dönmemesine neden oluyor. Böylece hava savunma radar sistemlerinin hedef tespitini ve dolayısıyla operatör ekranlarında görünmesini önlemekte. Ancak balistik füzelerde mesafe büyük olduğu için patlayıcı madde miktarı da azaltılabiliyor. Bu nedenle tahribat daha az olsa da füzenin kritik noktaları vurması neticesinde psikolojik tahribat büyük oluyor.
Yahudi devleti de ABD de Yemen’in elindeki bu füzeleri yok edemiyor çünkü Yemen, sarp dağlık arazi yapısı ve düşmanından gizlenmeye elverişli çok sayıda mağara nedeniyle her türlü saldırı gücü için zorlu bir hedef. Uzmanlara göre mağaraların mobil füze rampaları içerebiliyor. Gizlendiği noktadan çıkıyor, füze fırlatılıyor ve kısa bir süre sonra tekrar gizleniyor. Tarihsel olarak Yemen’e yönelik tüm saldırılar ağır kayıplarla sonuçlandı.
Orta Doğu’daki Tel Aviv ve Tashran arasındaki satrançın önemli bir unusuru Yemen. Yemen’de geleneksel Amerika İngiltere İsrail yanlısı kukla rejimin Arap Baharı’nda düşmesi ve Şii Husilerin iktidarı ele almasından sonra Veliaht Prens MBS’ eliyle Suudi Arabistan’a ihale edilen ve İngiltere ağırlıklı yönetilen ağır bombardıman ve işgal hala sona ermedi. İran’a yakın olması nedeniyle Yemen’i yöneten Husilerie karşı açılan savaşta Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emrilikleri finansmanlı savaşta Yemen halkı faturayı ödedi. Ancak Husiler hala ülkeyi yönetmeye devam ediyorlar.
Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği, Yemen’de 4,8 milyon kişinin yerinden edilmiş durumda olduğunu ve aileleri güvende tutmak için acil desteğe ihtiyaç duyulduğunu bildirdi.Paylaşımda, “Yemen’de 4,8 milyon insan yerinden edilmiş durumda. Birçoğu birden fazla kez kaçmak zorunda kaldı.” ifadeleri kullanıldı. Güvenli barınaklara ulaşmanın imkansız olduğuna ve tahliye risklerinin arttığına işaret edilen paylaşımda, Yemenli aileleri güvende tutmak için acil desteğe ihtiyaç duyulduğu vurgulandı.
İran’da 26 Nisan’da Basra Körfezi kıyısındaki Bender Abbas Şehid Recai Limanı’nda meydana gelen ve onlarca kişinin hayatını kaybettiği patlamadan bugüne kadar ülkenin çeşitli bölgelerinde en az 5 yangın çıktı. İran’da fabrika yangınları ve çeşitli tesislerdeki patlamalar dikkati çekerken, yetkililer sabotaj iddialarını reddederken Tel Aviv bunları kendisinin yaptığını dünya basınına sızdırarak psikolojik üstünlüğü elde etmek istiyor.
Liman’daki patlama sabotaj iddialarını gündeme getirdi ve İran lideri Ayetullah Ali Hamaney de patlamada kasıt veya ihmal olup olmadığının ortaya çıkarılması için güvenlik ve yargı kurumlarına talimat verdi. Liman patlamasıyla ilgili soruşturma devam ediyor. Ancak sonrasında yayımlanan ön soruşturma raporunda sabotaj ihtimali reddedilerek, patlamanın ihmalden kaynaklandığı açıklandı.
İranlı üst düzey yetkililer, Bender Abbas Limanı’ndaki patlamaya ilişkin sabotaj ihtimalini şimdilik dışlasa da Tahran Milletvekili Muhammed Sirac, patlamada Netanyahu rejiminin parmağı olduğuna dair açık işaretler bulunduğunu iddia etti. 28 Nisan’da Tahran’dan yayın yapan Rokna haber sitesine konuşan Sirac, İsrail’in patlamaları gerçekleştirmek için uydular veya uzaktan kumandalı zamanlayıcı cihazlar kullanmış olma ihtimalini dile getirdi.
Liman’daki patlamadan 3 gün sonra 29 Nisan’da bu kez İsfahan’da bir barut fabrikasına ait barakada patlama meydana geldi. Patlama, iki işçinin ölümüne ve bir kişinin de yaralanmasına yol açtı. Yetkililer, patlamanın nedenini henüz açıklamadı. Ancak yangınlar İsfahan, Elburz, Kum ve Meşhed’de devam etti. İran’daki yangınlar, limandaki patlama ve barut fabrikası olaylarıyla sınırlı kalmadı. Son birkaç gün içinde ülkede birçok farklı bölgede yangın çıktı.
Dün Elburz eyaletine bağlı Kerec kentinde ana elektrik santralinde yangın çıktığına dair sosyal medyada haberler paylaşıldı. Bunun üzerine İranlı yetkililer, yangının santralde değil, yakınlarındaki bir çöp toplama alanında ve karton fabrikasında çıktığını bildirdi. Sosyal medyada, yangının elektrik santralinde çıktığına dair görüntü ve iddialar yer alırken devlet televizyonu, elektrik santralinden görüntüler paylaşarak santralde herhangi bir yangın olmadığı bilgisini aktardı.
Daha sonra ülkenin batısındaki İlam eyaletinde yıldırım düşmesi sonucu ormanlık alanda yangın çıktığı bilgisi verildi. Ülkede bugün de önce Kum kentindeki organize sanayi bölgesindeki bir fabrikada yangın çıktığı bildirildi. Yangında ikisi ağır olmak üzere 5 işçi yaralandı. Bunun ardından da İran’ın doğusundaki Rezevi Horasan eyaletine bağlı Meşhed kentinde bir fabrikada büyük bir yangın çıktığı açıklandı. Yangının çıkış nedeninin araştırıldığı bildirilirken can kaybı veya yaralı bilgisi verilmedi.